İnsanlar Ne Diyor?

maliasik 0 366

     Çok da umurumda. Ya senin?

     Hepimizin etrafında, tartışmasız, boş konuşan, her şeyi bildiğini sanıp sizi istediği tarafa yönlendirmek isteyen ve tek kelimesiyle moralinizi alt üst edebilen insanlar vardır. Peki kim bu insanlar? Akraba? Aile? Arkadaş? Biliyorum hepsinden hayatımıza biraz biraz serpişmiş. Hadi gelin bu insanlar hakkında biraz konuşalım.

     İnsanlar hakkında bir söz vardır. “Herkesin ağzı torba değil ki büzesin.” Ne güzel bir söz. İnsanlar sadece konuşmayı biliyor. Konu hakkında bilgisi olsun olmasın, karşıdaki fikrini merak etsin etmesin ya da konuşulan konuyu anlasın anlamasın sadece konuşmayı bilirler. Sanıyorlar ki her şeyi en iyi onlar biliyorlar. Tabi onlar dediysem elbet bizim de çevremizdekilere tavsiye vermek istediğimiz anlar oluyordur ama kendimden örnek vermek gerekirse gerçekten samimiyetim olan insana karar vereceği bir konuda fikir alırsa veya yanlış yaptığı, ona zarar vereceğini gördüğüm bir şey olursa uyarırım. Başka bir şekilde kimsenin hayatına karışmam, karışamam. Hakkım değil. İnsanların hayatıma karışmasını istemiyorsam, benim de başkasının hayatına karışmamam lazım ki istediğimin bir anlamı olsun. Önce kendi isteklerime saygı duymalıyım ki insanlar da benim isteğime saygı duyabilsin. Ben böyleyim. Peki çevremizdeki insanlar?

     Kimi insan vardır mesela tarz maker yani dış görünüşün, giydiklerinin veya saçının nasıl en iyi olacağını en iyi onlar bilir. Bahsettiğim insanlar şu an gözünüzde canlandı elbet ama gene de bahsedelim. Kız, erkek fark etmeksizin, saçını şöyle yapsan daha güzel olur, o tişört o pantolona olmamış, o kolye anlamsız durmuş veya ayakkabı veya veya… Örnekler asla bitmez. Bu insanların öyle bir yapıları vardır ki eğer kendinize güveniniz azıcık düşükse gününüzü mahveder. Sizi mutsuz bir hale koyar, başka işlerle uğraşmaya devam ederler. Siz de o gün kendinizi güzel veya yakışıklı hissederken enerjiniz yüksekken bir anda modunuz düşer ve canını sıkılmaya başlar.

     Öğretmen tipler? Nasıl yani? Hani şu küçükken falanca bölümü oku, sayısala yönel, sözele yönel veya doktor, avukat mühendis vb. ol. Müzikle uğraşıp ne yapacaksın, boş ver resmi, istediğin meslek bir işe yaramaz bla bla… Zamanında bana çok diyen olmuştu. Sen mühendislik yapamazsın, zordur. Çok mühendis var boş boş gezen. Okulu bitiremezsin, istediğine ulaşamazsın, hayalleri bırak gerçeklere dön vs. … Sonucu anlatmama gerek yok ama gene de söyleyim. Öyle ya da böyle zorluklara karşı bir şekilde direndim, düştüğüm zamanlar oldu, kalktım. Şimdi Bilgisayar Mühendisiyim ve bu meslek benim o yaşlardaki hayalimi süslüyordu. Başkalarının dediği gibi avukat veya doktor olmak için çabalamadım. Sadece hayalimin peşinden koştum ve istediğim şey olduğu için asla pes etmedim. Ya diğer insanların dediği farklı mesleklere yönelseydim? Zorluklar karşısında gerçekten durabilir miydim? Belki evet, belki hayır ama asla hayallerime kavuşmak için olduğu kadar istekli ve azimli olamayacaktım. Bir taraf da hayalimiz, bir taraf da iyi olur diye söylenen bir konu. Bunu elbet sizler de yaşadınız. Çok az insan var küçükken şu mesleği yapma saldırılarına maruz kalmayan. Eee sizler pes ettiniz mi hayallerinizin peşinde koşmaktan?

     Kimi insan da vardır ki öğretmen tipler gibi hareket ederler ama verdiğiniz kararların sadece yanlıştan ibaret olduğunu size hissettirmek için ellerinden geleni yaparlar. En basitinden x marka telefon aldınız. Binlerce para saydınız, telefonlardan anlasın, anlamasın oradan gelip ya bunlar şöyle keşke y marka alsaydın. Hadi bakalım. Ne anlatıyorsun ablacım, abicim sen? Almışım işte, sal beni. Bu sadece telefon için geçerli değil elbette. Aldığınız arabadan, yemek yediğiniz restorana kadar karışırlar. Sigara veya alkol alanlara karışanlar, sıktığı parfüme burun kıvıranlar, dinlediği müziğe dahi karışanlar. Beğenmeyebilirsin, bu dünyanın en normal şeyi. Ama saygı duymak ve önüne bakmaya devam etmelisin. Sen benim nasıl bir hayat yaşadığımı biliyor musun ki buna müdahale etmeye çalışıyorsun? Kimsin sen? 

     Size bir şey itiraf edeyim mi? Kendinize ne kadar güvendiğinizi bu insanlar sayesinde anlıyorsunuz. Bakın bahsettiğim insanlar samimi dostlarınız değil. Samimi dost boş yere size şöyle böyle yap demez çünkü bilir rahatsız olacağınızı. Gerçekten yanlış gördüğü bir şey vardır o konuda sizi uyarırlar. Bu insanların size söyledikleri eğer, acaba, öyle mi, keşke vb. düşüncelere sokuyorsa hayatınızda verdiğiniz kararlara gerçekten isteyerek vermiyorsunuz demektir. İnsan gerçekten istediği bir şeyi yanlış dahi olsa, sonucu pişmanlıkla da sonuçlansa gene kendisi istediği için güzel bir tecrübe oldu der geçer. Asla pişmanlık veya acaba sorgularına girmez. Kararlarınızı emin olmadan verdiyseniz beyninizin içinde bir sürü yeni soru dolaşır ve hevesle yaptığınız, büyük bir istekle aldığınız şeyden sizi soğutur. Verdiğiniz kararların arkasındaki duruşunuz bir nevi sizin öz saygınızı belirler. Diğer insanların saldırıları altında güler geçersiniz ve o insanlar hem bozulur hem de bir daha size bu tarz konularda konuşmazlar. Şunu da unutmayın tabi, bırakın etrafınızdaki insanlar konuşsun. Bırakın size dünyanın tavsiyesini versinler. Siz onları dinlemezseniz hem o kişiler yavaş yavaş sesini kesmeye başlarlar, hem de yaşadığınız onca sıkıntı arasında bu boş insanların saldırılarıyla moral bozmamış olursunuz. Kendinize dikkat edin.

Yorumlar

0 Yorum

Yorum Yap

Aşağıdaki bilgileri doldurarak yorum bırakabilirsiniz.