Kendinle Aran Nasıl?

     Etrafınızdaki insanlara bir bakın. Hemen hemen herkes kendisinden emin bir şekilde, etrafındakilere karşı iyi ya da kötü bir duruş sergiliyor. Kimisi işinin pozisyonundan, patron veya üst kademelerde olup etrafındaki insanların çoğunun o kişinin pozisyonundan dolayı seviyeli ve üst birisi olarak yanına yaklaştığı için gelen öz güven. Çünkü biliyor ki yanındaki insanlar onunla konuşurken kelimelerine ekstra dikkat etmeli ve seviyesini asla bozmamalı. Kimisi yaşanmışlıkların getirdiği, yılların verdiği, yaşından çok yaşadıklarıyla büyüyen insanların duruşu. Hani derler ya “Hayat bizi yordu, çok üstümüze gelenler oldu.” Hah işte o insanlar, bu insanlar. Hayatın olumsuz şartlarına karşı duruşlarıyla bu hale gelmişlerdir. Kimisinin belli bir duruş kaygısı yoktur. Öz güvenli gözükmek ya da gözükmemek onlar için bir sorun teşkil etmez. Kendi yollarında yürümeye devam ederler. Tabiri caizse etliye, sütlüye bulaşmadan işlerine bakarlar. Kimisi de var ki, en önemli gruptan bahsediyorum, öz güven konusunda zirvede gözükürler. Kimseyi iplemeyen bir duruşları vardır, hani “Şuna bak sanki dünyaları o yaratmış” deriz ya o misal tavır takınmış insanlar. İşte bu insanlar çevremizdeki en kendine güveni olmayan, en zayıf olan insanlardır. Kimsenin laf söylemesine müsaade etmezler, kendilerince kimseyle muhatap olmazlar. Sadece mecburi insanlarla konuşurlar ve bilirler ki diğer insanlarla konuştuğu zaman ne kadar zayıf birisi olduğu kolayca ortaya çıkacaktır. Sadece güçlü yanlarıyla hareket etmeye çalışırlar, zayıflıklarını birileri fark ettiği o insanlara karşı sürekli çekingenlik hissedecektir. O insanlara zayıf noktasının olmadığını göstermeye çalışarak daha çok hata yapacaklardır. Bu da gizledikleri, kimseye göstermek istemedikleri yanlarını ortaya çıkaracaktır. 

        Ne gibi zayıflıklarını gizlerler ya da ne gibi zayıflıklarınızı gizlersiniz? Sonuçta sizlerde bu insanlardan birisiniz. Mesela ben. Eskiden boyum kısa ve kilolu olduğum için insanların arasına karışmazdım. Onlar bir şey demese bile içimde hep dalga geçeceklerini düşünürdüm. İlkokul zamanlarında boydan dolayı geçilen dalgaların etkisiydi belki de. Şimdilerde ne haldeyim diye sorarsanız, boyum hala kısa ve eskisinden daha kiloluyum ama… Kısa boy beni mutlu ediyor. İnsanlar arasında ufak kalmak bir sorun değil aksine benim için bir kolaylık oluyor. Çoğu zaman insanları bu konuda avantajıma kullanabiliyorum. Yüksek veya alçakta olan herhangi bir şeye erişmekle uğraşmıyorum. İnsanlar benim yerime onlara ulaşıyor veya yapılması gerekeni yapıyor. Tabi otobüslerde üstteki demirlere boyum yetmiyor ona bir şey yapamıyorum. 😊 En zoru da yüksek sandalyelere oturamıyorum veya oturduğum koltuklarda ayağım yere değmiyor ve bu yüzden koltuğa tam oturmak yerine biraz ortasına oturuyorum. Kilo konusuna gelelim. Evet kilolu olmak cidden çok yoruyor. İki adım atıyorum nefes nefese, dar alanlarda rahat hareket edemiyorum ve ekstradan bunaltıyor beni. Şimdi derseniz kilonun avantajı var mı? Yok elbette. Ama belli yerlere oturmak istediğim zaman veya insanların arasından geçmek istediğimde kendimle dalga geçerek “Tek kişi değilim veya orası benlik değil” gibi cümlelerle hem samimi bir ortam oluşturuyorum hem de kendimle barışık olduğum mesajını veriyorum. Dolayısıyla kendimle alakalı dışa dönük düşünecek bir sorunum kalmıyor.

     Sizlerde zayıflıklarınızı gizlemek, insanlardan saklamak yerine ortaya koyun. En basitinden etrafınızdaki insanlara baktığınız zaman “Ben bundan mı çekineceğim?” demelisiniz. Bahsettiğim elbette insanları küçümsemek değil. Asla ve asla insanları küçümsemeyin. Sadece etrafınızdaki insanların da birçok kusuru var. Kusursuz insan ancak filmlerde olur. Aklınızı sorunlarınızı saklamak yerine işinize, dersinize veya ailenize yorun. Hayat gerçekten de basit şeylere takılacak kadar uzun değil ve şunu hiçbir zaman unutmayın. Bu hayata gelmeyi siz seçmediniz. Bedeninizi, yüzünüzü veya cinsiyetinizi. Seçimleriniz tamamen düşüncelerle oluşuyor. Kararları veren, geleceğini ve yaşadıklarını şekillendiren sizsiniz. Bu yüzden kendinizi ve beyninizi basit sorunlarla yormayı bırakın, mutlu olmanın ve gelecek günleri en güzel şekilde yaşayabilmenin planlarını yapın. Bırakın insanlar sizin hakkınızda istediklerini düşünsün. Kendinize güvenin çünkü koşulsuz güvenebileceğiniz tek kişi sizsiniz.